bi süre önce blog'um kayboldu.

evet tam anlamıyla kayboldu. bir baktım yerinde yok. (nerede kaybettiniz acaba? nereye koyduysan ordadır.)
ben de gittim google'a dedim blogumu geri verin falan filan... vermediler. vermediler derken, blogu değil, cevap vermediler. blogunuz kahrolsun dedim, oturduğum koltuğa sindim.

blog'umu daha önce bir kaç yere yedeklemiştim(aklımı svkyim). işte oralardan alır geri yüklerim diyordum. ama zor geldiğinden/anlamsız bulduğumdan/ okunmuyo zaten dediğimden/ yazmıyorum zaten dediğimden/ bir süredir deaktive olduğu için unutulmuş olabileceğinden/ karyatid benim buharlaştığımı düşündüğünden/anormalitem ortalarda olmadığından/ insanlıkla artık alakam kalmadığından/ sebebsiz bir şekilde/bat dünya bat/ google'ın umursamazlığıma duyduğum tepkiden/yazmak ne lan icat çıkarma dediğimden/ rahat bir yazma ortamı bulamadığımdan (iş dünyasınız yerin dibine geçsin, şunu yazarken bile 50 kere böldüler) geri yüklemek çok sevimsiz  ve bir o kadar da angarya gelmeye başlamıştı.

tam "blog da böyle bir anımdı" diyip konuyu kapatacakken bu sabah bir titreme geldi bana.. yazmalıyım dedim, anlatamadıklarımı kelimelerle ifade etmeliyim (sanki konuşunca kelime olmuyor), yazmalıyım dedim... (yalnız kalmak nedir bilir misiniz? dokunabilir misiniz yalnızlığıma ellerinizle?)
bir yazı yazarım, "geçmişi daha sonra gireceğiz, yani geçmişi geleceğe erteledik" derim dedim...

bloga bu niyetle girdim ki yerinde duruyor...
(umarım bir daha gitmez.)

geri döndük, ve gitmeye niyetimiz yok!

tellallara ve tellaklara haber salın, dört bir yanda namımızı yayın.. geri geldik!
buradayız...

-ve hep direneceğiz!-

....

2 yorum:

  1. hoşgeldin =) ne de iyi ettin...

    YanıtlaSil
  2. bir heyecanlandım ki sorma.
    titredim resmen
    yaşıyor lan dedim
    yazmak yaşamakmış, kelimelere boğ bizi
    zorunlusun bunu yapmalısın

    YanıtlaSil